No.36 - İyimserlik Üzerine

-
Aa
+
a
a
a

Merhaba Kâinat!

İyimserlik dolu bir haberle başlayacak olursak 2002 yılına en büyük umutlarla bakan milletin, Gallup ve Roy Morgan araştırmasına göre, Kosovalılar olduğu ortaya çıktı. Yeryüzünün en iyimser milletleri sıralamasında Avustralyalılar ikinci, Yeni Zelandalılar üçüncü geliyor. Kötümser habere gelecek olursak, bu konuda birincilik bayrağı Japonlar’ın elinde. Türkiye ise az farkla ikinci kötümser. Hadi oran da verelim: Yüzde 13. İyimser bir bakışla, Türkler’in en kötümser Japonlar’dan -- yüzde 1’lik bir farkla -- daha iyimser olduklarını söyleyebiliriz.

Kötümserliğin sebebi kapalı havalar olabilir mi? Kar yağışı hayatı ‘olumsuz’ yönde etkilemeye devam ediyor. Nitekim, bu sefer Sibirya tesmiye edilen soğuk hava dalgasıyla beraber Türkiye’de bir çocuk donarak öldü. Yaşlı bir kadın ise buzlu yolda kayıp başını yere çarparak yaşamını yitirdi. Antalya’da, yağmur sularının örttüğü bir açık su kuyusuna düşen otomobildeki üç kişiden de kurtulan olmadı. Türkleri son günler de doğalgaz faturaları da kötümserliğe sevk ediyor. “Temiz ve ucuz” doğalgaz, ucuz değil artık. Temiz olduğu da şüpheli. Pahalı yoldan ısınmayı tercih etmeyen halk, yavaş yavaş ‘kirli ve ucuz’ yöntemlere dönmeye başlıyor da ondan. İyi haberse şu: Başbakan, Enerji Bakanı’na fiyat indirimi konusunda çalışma başlatılması talimatını vermiş.

Soğuk ve kar, Orta Avrupa’yı felç etti. Çek Cumhuriyeti’nde bazı yerler felaket bölgesi ilan edildi... Polonya’da geçit vermeyen yollar, Alpler’de çığlarda kayıplar, Slovakya’da kaza geçiren Cumhurbaşkanı... Almanya ile Fransa’dan da iyi haberler gelmiyor: Moselle, Meuse ve Seine’de kabarmalar. Seine nehri yükselince Pont Neuf’ü aydınlatan ve Avrupa bayrağının mavili, sarılı renklerini taşıyan Avro’lu lâmbaları kapatmak zorunda kalmışlar...

Sıcak ve alevler Avustralya’yı felç etti. Noel’i kutlamaya fırsat vermeyen orman yangınları Sidney’in kuzey banliyölerine dayandı. Bu arada, polis kundakçılardan arta kalan yakıcı maddeler ele geçiriyor. Kundakçılıkla itham edilenlerin sayısı ise 21 ve bunlardan 14’ü yetişkin değil. Çocuklara daha iyi eğitim verilmesi gerektiği açık. Bir de soru: Kundakçıların bertaraf edilmelerinin ardından bu yangınlar yeniden çıkarsa, bunların küresel ısınma ile bir bağı bulunup bulunmadığı akla gelecek mi?

Yeni yıl coşkusunun aklımızdan çıkardığı bir soru: İkinci hedef hangisi olacak? Yani, Afganistan’dan sonra neresi vurulacak? Petrolcülerin gazetesinden açık cevap var: Irak tabii! Gerçi Britanya, “bu kez Afganistan gibi yapmayın, BM iznini alın,” diyor, Almanya izinli izinsiz her türlü vurmaya karşı çıkıyor, Türkiye ABD’ye üs vermesine rağmen, müdahaleye muhalefet ediyor, ama Pentagon’daki şahinler de yüksek uçuşa geçmişler: 10 yıl önce Baba Bush’un yarım bıraktığı işin bitmesi şart, diyorlarmış. Sonuç: ABD’nin uluslararası kaygılara aldırmayıp tek taraflı vuracakmış. Sebep: Dışişleri’nin istediği diplomatik çözümle Pentagon’un istediği askeri çözüm arasında çelişki varmış ve Saddam iktidardayken ABD diplomatik çözüm istemiyormuş. (Saddam’ın bu sıralarda La Fontaine’den bazı fabl’leri okumasında yarar var gibi.) Adı açıklanmayan bir diplomat süreyi de biçmiş hatta: “Saddam Hüseyin’in işini bir ayda bitiririz,” diyormuş, “ABD’nin saldırı kararını hiçbir ülke durduramaz.!” (John Van Schaik, Oil Daily, 2 Ocak 2002)

Bu arada, Açık Site’nin aldığı istihbarata göre İran’ın muhafazakâr liderlerinden Habibullah Asgaroladi’nin aldığı istihbarata göre, ABD Irak’a topyekûn saldırıya hazırlanıyormuş. (AFP)

MAKAS ARTIĞI:

Avrupa Avro’yu 300 milyon insan içinde tedavüle pürüzsüz sokarak büyük organizasyon dehasını ortaya koydu ve tatil sonrası piyasalar tam açılınca “test”ten tam not aldı, Tahtakale piyasasında da yeni para birimine -- temizlik suyu simgesi yumuşak tüylü oyuncak ayıdan mülhem olarak -- ‘Yumoş’ dendiği öğrenildi, 2000 yılı sonunda yapılan Genel Nüfus Sayımı’nın “kesin olmayan geçici sonuçlar”ı 2002 yılı başında yapılan açıklamada ortaya kondu ve testten kırık not alındı: Geçici olarak 67 milyon 844 bin 903 kişi olduğumuz anlaşıldı ama o da kesin değil; ölüm oruçlarında yeni bir ölüm vak’ası daha: 32 yaşındaki Ali Çamyar’ın hayata veda etmesi ile “Hayata Dönüş” operasyonları ile birlikte ölenlerin sayısı 83’e yükseldi: Hayata Dönüş acı-alaycı bir terime dönüyor gibi... devletin bankalara sermaye koymasını öngören yasa taslağı konusunda keşmekeş sürdü (Hasan Ersel’in Açık Site’de yer alan bugün tarihli bilgi notuna bakılabilir)... “Keşmir’de keşmekeş ve gerilim sürdü, Ortadoğu’da gerilim sürdü ve insan hakları savunucusu Doktor Marguti izin almadan sınır geçti diye gözaltına alındı... Brezilya’da, ülkenin kuzeyindeki Porto Velho’da bulunan Urso Branco hapishanesinde rakip çeteler arasında başlayan çatışma, son senelerin en büyük şiddet olayına dönüştü. Hapishaneye giren polis vurulan, bıçaklanan, asılan ya da damdan atılan 31 kişinin cesetleri ile bir de kesik kafaya rastladı (bu durumda insan, orada hapishanelerde işler biraz kontroldan çıktı mı acaba, diye düşünmeden edemiyor)... AIDS ile mücadele için yeni ve elbette mucizevi bir yöntem bulundu: Bu tekniğe göre, HIV virüsünün hedeflediği bağışık hücre (CD4-pozitif T) vücuttan çıkarılıyor ve daha saldırgan bir hale getirildikten sonra geri zerkediliyor...Tanzanya’da, kocasının kendi üstüne “kuma” aldığını öğrenen bir kadın dört çocuğunu birden boğarak öldürdü; üç çocuğun cesedini gölün dibinde bırakan kadın, Mutluluk adını verdiği 15 aylık bebeğinin cesedini ise kocasına götürdü...

Açık Site’ciler olarak, son araştırma sonuçlarının gösterdiğinin tamamen aksine, iyimserliğimizi muhafaza ediyoruz...

Devamı yarın...

Ömer Madra - Şerif Erol